AHMET ÖZEL’İN ‘İÇ SESLER’
Mario Berdic

Mario Berdic, 2015 yılında açılan ‘İç Sesler’  Sergi Kataloğu yazısı

Ahmet Özel’in en yeni resim serisi olan ‘İç Sesler”deki resimleri,  geometrik, patchwork tarzında ve hayatındaki trajik  bir evreyi izleyen son dönemdeki yaratıcı ruhsal arınma dönemini temsil ediyor ve bu dönem çalışmaları daha önceki  ‘Magma’ döneminden bile daha patlayıcı bir tarzda ifadesini buluyor.

Ahmet Özel’in yeni çalışmaları şüphesiz onun gerçekliğe dair idealist ve ruhani vizyonunu yanısıtıyor. Ancak yine de en başından itibaren olduğu gibi, bu kez de Kafkas kökeninden ve atalarının mirasından beslendiği  şaman ve şifa seremonilerine bağlı ve şifa arıyan bir bağlılıkla ondan besleniyor. Sanatçı kendi ifadesine göre, içindeki cennete veya cenneti andıran bir huzura kavuşmaya ve Tanrı’nın iç sesi ile kişisel bir ilişki kurmaya, yaratılışın başlangıcında ve ilk günahtan önce de var olan, dolayısıyla evrenin ve yaşayan varlıkların ilahi düzenine dönmeye çalışıyor.

Bunun sonucu olarak, Ahmet Özel ‘eski yeni dünyayı’ farklı kare ve daire formlarla mozaik veya geometrik yamalar ve  hayali, ışıl ışıl parlayan doğa üstü renklerden oluşan peyzajlar olarak resmederken bütünün yıkıntılardan tekrar oluşmasını, organik ile organik olmayan doğayı ve ruhaniliğin birlikteliğini sembolize eden serbest fırça vuruşları kullanarak, sanatçının yeniden kazanılmış enerjisini vurguluyor. Bu ‘cennet’ peyzajları sayısız insansal, şeytani ve hayvan figürleri yanında güneş, ay, ağaçlar, dağlar ve binalarla dolu. Hepsi birarada, sık sık sonsuzluğu resmederken, ağ şeklinde, özellikle soyut, kavisli, gökkuşağına benzeyen, akıcı boşluk ve doğa üstülüğü sembolize eden ruhani boyutlar illüzyonu ile birlikte kompoze edilmişler. Daha önce de bahsettiğimiz bu nitelikler özellikle sanatçının tuval üzerine yağlıboya tekniğinde çalışılmış işlerinde göze çarparken, gri tonlardaki  A4 formatındaki tablolarında ise daha farklı bir yaklaşım görülüyor. Az sayıdaki objeler, sofu motifler ve kromatik olmayan koyu tonlar cennet bahçesindeki gölge benzeri insan figürlerini ve ağaçların yeniden var oluşunu simgelerken, şeytani figürler  büyük düzeni bozarak, insanlığın düşüşünü  duyuruyorlar. Ama yine de bu vadedilmiş toprak Tanrı tarafından lütfediliyor ve Ahmet Özel’in parlayan ve patlayan tuval çalışmalarında geleceğimiz aşkın bir sonsuzluk olarak öngörülüyor.